Son günlerde Sırbistan, başkent Belgrad'da gerçekleşen geniş çaplı protestolarla sarsılmaya devam ediyor. sokaklarda binlerce kişi toplanarak hükümete karşı seslerini yükseltirken, hükümetin güvenlik güçleri de olaylara sert müdahale ediyor. Bu müdahaleler arasında yer alan sonik silah kullanımı ise tepkilere yol açtı. Sırbistan polisi, yasa dışı olarak kabul edilen bu silahlarla vatandaşlara karşı sert bir tavır sergilerken, muhalefet partileri bu durumu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıma kararı aldı.
Özellikle son haftalarda, Sırbistan'daki sosyal ve ekonomik sıkıntıların artmasıyla birlikte halk arasında protestolar hız kazandı. Hükümetin aldığı çeşitli ekonomik önlemler ve siyasi kararlar, vatandaşlar tarafından büyük bir tepkiyle karşılanırken, sokaklarda her gün binlerce kişi toplanıyor. Bu protestoların en dikkat çekici yönlerinden biri ise güvenlik güçlerinin kullandığı yöntemler. Sırbistan polisi, yasadışı kabul edilen sonik silahları kullanarak, kalabalıkları dağıtmaya çalışıyor. Bu durum, göze çarpan bir insan hakları ihlali olarak değerlendiriliyor.
Sonik silahların kullanımının yasadışı olduğunu belirten Sırbistan muhalefeti, bu durumu protesto etmek amacıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurma kararı aldı. Muhalefet liderleri, hükümetin bu tür yasakları çiğnediğini ve vatandaşların temel haklarını ihlal ettiğini vurguluyor. Ayrıca, bu başvurunun sadece bir protesto şekli olmadığını, aynı zamanda Sırbistan'daki demokratik standartların sorgulanmasına da zemin hazırladığını ifade ediyorlar. AİHM’e yapılacak bu başvuru ile birlikte, Sırbistan'ın uluslararası alanda da eleştirilmesi bekleniyor. Sırbistan Hükümeti’nin ise bu konuda ne söyleyeceği merakla bekleniyor. Bu gelişme, sadece Sırbistan’ı değil, aynı zamanda diğer Balkan ülkelerini de yakından ilgilendiriyor; zira bu bölgedeki politik istikrarsızlık, birçok ülkede benzer protestoların patlak vermesine yol açabilir.
Sırbistan’da yaşanan bu olaylar, sadece bir güvenlik sorununu değil, aynı zamanda insan hakları ihlallerini de gündeme getiriyor. Uluslararası toplumun ve insan hakları kuruluşlarının bu duruma nasıl tepki vereceği ise henüz belirsizliğini koruyor. Protestoların devam edeceği ve hükümetin bundan sonraki tutumunun takibe alınacağı düşünülüyor. Sırbistan’daki bu gelişmeler, dünya genelinde demokratik hakların ne denli önemli olduğu gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Yası olan suistimallerin insanlık adına en çok kaygı yaratan hususlardan biri olduğu hatırlatacak olursak, Sırbistan'daki bu süreç, uluslararası anlamda önemli sonuçlar doğurabilir.